10 Kasım Atatürkçülüğü

Var böyle bir şey. Birkaç gün daha bekledim acaba ben mi art niyetliyim diye. Bu model olduğunu düşündüğüm insanlara daha dikkatli baktım. Yok yanılmamışım. 10 Kasım geçti, bu modeller normale döndü yine.

Başlıktan ne demek istediğim az çok belli ama biraz daha açayım. Başlıktaki olay biraz spesifik kalıyor aslında. Daha geniş bir perspektiften bakarsak toplumumuzda milli bayram milliyetçiliği diye adlandırılabilecek bir olgu olduğunu söyleyebilirim. İnsanlar 10 Kasım'da ve milli bayramlarda bir değişiyorlar.

Ama bu normal değil mi? Bazı sembol günler zaten bunun için vardır. Bazı şeyleri hatırlatmak için.

Çok doğru. Milli bayramlar bunun için var. Nisan'da bir devrimin habercisi Meclisin açılışını, Ağustos'ta yeri geldiğinde bu milletin nasıl başkaldırabileceğini, Mayıs'ta bir önderin doğuşunu ve başkaldırışa yakılan kıvılcımı, Ekim'de bir devrimin ta kendisini hatırlamak için kutluyoruz bayramları. Bu günlerde daha coşkulu olmak tabii ki çok normal. Fakat biz olması gerekenden farklı yapıyoruz bazı şeyleri. Akdeniz insanıdır ateşlidir sıcakkanlıdır fakat biz gereğinden de fazla ateşliyiz. Uçlarda yaşıyoruz duyguları. Bir şeyi ya fazla düşünüyoruz ya unutuyoruz. Ya acele edip hemen bir şeyler yapıyoruz ya da erteleye erteleye bi hal oluyoruz. Birşeyin ortası yok. İstikrar denen ve kanımca insanın karakterinden ettiği sözlere, ortaya koyduğu ürünlerden yaptığı işlere kadar hayatın her alanında olması gerektiğini düşündüğüm olgudan bihaberiz. Misal siz 5-6 ortalamayla bu konuları düşünüp, bu günlerde 7-8'lere çıkarırsanız bu kabuledilebilir bir oran olur. Fakat 2-3 ortalmayla düşünürken yılda birkaç gün 9-10'lara uçuyorsanız olmuyor.

İnsanlar vatan, millet, devlet hakkında iki kelam etmezken milli bayramlarda bir günlük gazla asıp kesip işleri bir çırpıda hallediveriyorlar. Başlık özeline gelirsek tekrar, yer yer hakkında bahsedip devrimlerini tartışıyorsanız, o dönemler üzerine bilgiler edinip bir şeyler öğreniyorsanız, minnet duyuyorsanız, düşüncelerini sahipleniyorsanız, övüyorsanız, özlüyorsanız kısaca Atatürk'ün günlük hayatınızda bir yeri varsa 10 Kasım'da bu duyguları bir üst seviyede yaşamanız en doğal hakkınız. Fakat sizin Atatürk ve o döneme ait bilgileriniz ilköğretim ve lise derslerinden öteye geçmiyorsa, yılın 360 günü sus pus olup geri kalan üç-beş gün aşırı bir ruh haline giriyorsanız, kemalizm felsefesinin kurucusu gibi davranıyorsanız, normal zamanda bu konulara sizden daha çok kafa patlatan insanlara ders verir gibi konuşuyorsanız olmuyor. Garip kaçıyor.

0 bıdı bıdı:

top