ZTK 09/10 -- Gün 1

Manisaspor: 2 - Beşiktaş: 1

Tatildeyiz!!

Karikatür #2

Beşiktaş Taraftarı #7

TSL 09/10 -- 17. Hafta

Beşiktaş: 2 - Bursaspor: 3

21.10 - 21.50: Haftanın en güzel, haftanın en boktan 10 dakikası bir arada, 20 dakika arayla.
Dipnot: Oradaydım.

Biliyordum, Biliyordum #2

Bu sorunun futbol hafızası gerektirecek bir yanı yoktu fakat sonunda yine bilet geldiği için aynı başlığı atayım dedim. Hasılı bugün de stattayız. İnönü Stadı'nı bilenler için söylüyorum deniz tarafındaki kalenin arkasındayız.

Bugün Farkettim ki...


... hakikaten gözden ırak olan gönülden de ırak oluyormuş.

TSL 09/10 -- 16. Hafta

Manisaspor: 1 - Beşiktaş: 1

Üstüste 2. beraberlik. Bu seri de 7 maç sürmez inşallah.

İki Dil Bir Bavul

İlk görevini doğuda bir köy okulunda yapan bir öğretmenin ilk senesinde başından geçenleri anlatan bir film. Aslında bakıldığında ne giriş ve gelişmeden sonra sonucun gelmemesiyle film sıfatını, ne de senaryolanmış bölümleriyle belgesel sıfatını tam anlamıyla taşıyor. Kurgulanmış belgesel gibi bir sınıf varsa sinema dünyasında bu film ona güzel bir örnektir.

Kısaca bahsedersek yeni mezun bir öğretmenin ilk görevini yapmak üzere geldiği bir doğu köyünde yaşadığı zorlukları anlatıyor. Filmin temelinde filme adını da veren dil sorunu var. Bir çoğu Türkçe bilmeyen öğrencilerle Kürtçe bilmeyen bir öğretmenin eğitim serüveni anlatılıyor. Temeli dil sorunu olmasının yanında eğitim yolundaki tek sorun dil değil elbette. Kızların okula gitmemesi, araç-gereç sıkıntısı vs. gibi sorunlara da eğilmiş film. Profesyonel bir oyuncu yok filmde. Öğretmen rolünde filmdeki gerçeği yaşamış bir öğretmen var. Öğrenciler köyün çocukları. Filmin yıldızı ise Zülküf, kendi deyimiyle Zılkif. Gidilesi görülesi bir film. Gerçi ben 3. haftasında tek tük salonlarda bulabildiğime göre şimdiye çoktan kalkmıştır. Dvd'si çıkacak mı bilmiyorum ama bir şekilde mutlaka izleyin derim.

Kendimce hayat, ülke, dünya üzerine bir şeyler düşünmeye başladığımdan beri şu ülke için savunduğum bir düşünce var. Bu ülkenin ekonomi, toplum, eğitim gibi bir çok alanda sorunları varsa hepsinin ayrı ayrı sebepleri olsa da, her sorunun temelinde olan tek bir sebep var: Ülkenin doğusu ve batısı arasında her alanda oluşmuş muazzam fark. İşte bu film o farkı bir kez daha tokat gibi suratınıza çarpıyor. Kolejleri falan geçtim bir İstanbul'un ortalama semtlerinden bir okulu, bir de tamamen gerçek olduğunu bildiğiniz bu filmdeki okulu gözlerinizde canlandırıyorsunuz. Hani bazı şeyleri bilmesine rağmen somut bir şey olmadıkça dikkate almaz ya insan. İşte bu film aslında bildiğimiz o aradaki farkı düşüncelerinizden çıkarıp gözle görülebilir bir hale indirgiyor. Sırf bunun için bile başarılı ve izlenilesi bir film.

UCL 09/10 -- Day 6

Beşiktaş: 1 - CSKA Moskova: 2

Bir avrupa macerasının daha sonuna geldik. Seneye görüşmek üzere.
Dipnot: Oradaydım

Yenilsen de yensen de biz hep geleceğiz
Çok seviyoruz seni biz hep seveceğiz
Ooooooooo karakartal

Biliyordum, Biliyordum

Biliyordum ulan. Futbol hafızamın bir gün işe yarayacağını biliyordum.


p.s : Dost meclislerinde yapılan futbol sohbetlerinde kullanıldığında bünyede oluşturduğu hazları tenzih ediyorum tabi.

Bobiler - İsviçre Minare Yasağı

Herşeyin başlangıcı...

Eğer bir konunun içinde İtalya'nın adı geçiyorsa konu ne olursa olsun döner bir bakarım zaten. Eh konu sinema olup, hazır yapacak da bir şey yokken gittim bugün. İki film ard arda yaptım. İlk film hoştu baya. İkinci film sıkıcıydı ama. Tabi onlardan önceki Bornova Bornova'yı da sayarsak ard arda üçüncü filmin baymasından da olmuş olabilir. Fakat şu an düşündüm de hakkaten sıkıcıydı yahu.

10 farklı filmin 1 hafta boyunca ücretsiz izlenebileceği, İstiklal'de Alkazar sinemasında düzenlenen bir organizasyon. Bazılarında yönetmenleri de geliyor. Filmlerden sonra söyleşiler düzenleniyor. Programın tamamı şurada. Denk getirebilirsem birkaç film daha izleyesim var. Fahri bir karadenizli olarak Mar Nero'yu izleyesim var misal. Özgürlük, Güzel İnsanlar gibi isimleri çeken filmler de var. Netten biraz araştırıp beğenilenlere gitmek lazım. Aslında sırf italyanca konuşmaları dinlemek için bile herhangi bir filme gidilebilir.

TSL 09/10 -- 15. Hafta

Beşiktaş: 0 - Diyarbakırspor: 0

Başladığı gibi...

Z Raporu - Kasım '09

  • Hiç şüphesiz son 15-20 ayımın en mükemmeliydi 2009 Kasım'ı. Sonbahar da en az sevdiğim,hatta sevmediğim,mevsimdir halbuki. Göreceye dikkat tabi. Mükemmel dediysek nispi olarak.
  • Garip bir his hasıl oldu bünyede bu ay. Daha önce tatmadığım tarifsiz, garip bir his. His havuzumdan ona en yakın olarak bulabildiğim 'huzur'. Hayatımda belki her şey yolunda değil ama en azından ters yönde giden bir şeyler yok. Beşiktaş dahil.
  • İlk işimin ilk bir ayı bitti. Bir işi olunca hayatı düzene giriyor -muş- insanın. Hem iyi, hem kötü. İyi, düzensiz hayatın dağınıklığından -özellikle zihinsel- kurtuluyorsun. Kötü, düzensizliğin rahatlığını kaybediyorsun.
  • Düzenin bir kötü yanı da hayatı çok monotonlaştırıyor. 8'de evden çık. 9-6 ofis. 7'de eve gir. Tv, net vs. Bir ayda sıkıldım ya. Yeni bir meşgale arıyorum, mümkünse outdoor.
  • Yemek saatleri de düzene girdi bittabi. 9.30'da çayın yanında taç kraker'li kahvaltı. 12 'de öğle yemeği. 7'de akşam yemeği. Bir ayda iki kilo aldım yahu.

top